..Yaz Yağмuяu..
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

..Yaz Yağмuяu..

Herşeyi bulabileceğiniz bir öğrenci formu
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 HayvanLar aLemi devam,

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
eиqeLLi DuчquLaя !
AdministratöR
AdministratöR
eиqeLLi DuчquLaя !


Kadın
Mesaj Sayısı : 175
Yaş : 28
Ruh HaLiniz : HayvanLar aLemi devam, Suskun10
Takımınız : HayvanLar aLemi devam, Besiktas
SanaL Hayvanınız : HayvanLar aLemi devam, 3tavsa10es4wq3it1
Puan Durumu :
HayvanLar aLemi devam, Left_bar_bleue100 / 100100 / 100HayvanLar aLemi devam, Right_bar_bleue

Rep Puanı : 0
Rep Gücü : 9
Kayıt tarihi : 10/03/09

HayvanLar aLemi devam, Empty
MesajKonu: HayvanLar aLemi devam,   HayvanLar aLemi devam, Icon_minitimeÇarş. Mart 11, 2009 4:01 pm

Zehir Oku Fırlatan Kurbağa

Güney Amerika'da yaşayan zehir oku fırlatan kurbağa saldırıya uğradığında, çok küçük zerresi bile bir insanı öldürmeye yeterli olan oldukça güçlü bir zehir yaymaya başlar. Zehir, kurbağa tarafından yalnızca savunma için kullanılmaktadır. Diğer pek çok canlıda olduğu gibi zehir oku fırlatan kurbağanın gözalıcı parlaklıktaki renkleri de düşmanları uyarma özelliğini taşır. Bu canlıdaki zehir üreten sistemleri yaratan tüm alemlerin Rabbi olan Allah'tır.

Michael Scott, The Young Oxford Book of Ecology, s. 38


--------------------------------------------------------------------------------


Zebraların Özellikleri

Zebraların çoğu gizlenecek fazla yer olmayan açık otlaklarda yaşar. Bu nedenle hayatta kalabilmek için çok hızlı hareket etmek zorundadırlar. Zebraların tüm vücut yapıları bu ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yaratılmıştır. Örneğin bacakları çok uzundur, güçlü kasları ve geniş bir alana sahip olan akciğerleri vardır. Bu yüzden hiç yorulmadan ve yavaşlamadan çok uzun mesafeleri koşabilirler. Zebraların kemikleri de hafif olmasına rağmen oldukça güçlüdür. Zebraların hiçbirinin çizgileri diğerleri ile aynı değildir. Her insanın kendine özgü parmak izinin olması gibi her zebranın çizgilerinin de kendine özgü şekilleri vardır. Bundan başka zebralar sık sık su içme ihtiyacı hissederler. Suyun olmadığı bölgelerde ise koku duyularını kullanarak çukur açacak bir yer bulurlar ve temiz suyu ortaya çıkarırlar. Herhangi bir tehlike anında yetişkin zebralar, sürüdeki yavruları koruyabilmek için onları sürünün içerisine doğru iterler. Tüm zebra sürüsü koşarken yavrular daima kalabalığın iç kısmındadır ve daha iyi korunmak için annelerine yakın hareket ederler.

Zoobooks, January, 1999, s. 2-15




--------------------------------------------------------------------------------


Tropikal Sulardaki Dev Deniz Tarakları

Tridacna, Hindistan ve Pasifik Okyanusları'nın tropikal sularında yaşayan çok büyük bir deniz tarağıdır. Bu büyük mavi-yeşil renklerdeki hayvan, mercan resiflerinin berrak sularında yaşar. Tridacna'nın en şaşırtıcı özelliği besinini kendi vücudunun içerisinde üretmesidir. Bunu da birlikte yaşadığı bir başka canlı sayesinde gerçekleştirir. Deniz tarağının birlikte yaşadığı Zooxanthellae küçük bir alg türüdür ve yalnızca diğer hayvanların hücrelerinin içerisinde yaşayabilir. Deniz taraklarının vücutlarının içerisinde bu canlılardan milyonlarcası barınır. Bu sayede algler barınacakları rahat bir ortam bulmuş ve düşmanlarından korunmuş olur. Bundan başka deniz tarakları Zooxanthellae'nin ihtiyacı olan tüm maddeleri -karbondioksit, azot ve fosfor gibi- sağlar. Zooxanthellae tarafından üretilen maddelerin büyük bir bölümü de deniz taraklarına besin kaynağı olarak aktarılır. Bu iki canlı arasındaki şaşırtıcı birliktelik ve uyum elbette ki tesadüfen oluşmamıştır. Bir canlının tesadüfen kendisine yiyecek verecek başka bir canlının vücuduna yerleşmesi, onun ihtiyaçlarından ya da kendisine verebileceklerinden yine tesadüfen haberdar olması söz konusu değildir. Canlılarda görülen bu gibi ortak yaşam örnekleri Allah'ın yaratma sanatının delillerindendir. Bu canlıları birbirleri ile uyumlu yaratan Allah'tır. Allah üstün güç sahibi ve herşeye güç yetirendir.

Dolphin Log, July 1998 s. 12




--------------------------------------------------------------------------------


Mercan Resiflerindeki Yaşam : Melek balığı, Horozbina, Papağan Balığı

Mercan resiflerinde pek çok balık birarada yaşar. Her türün kendine özgü özellikleri vardır. Melek balığı ve Horozbina balığı gibi gündüz avlanan balıklar güneş batmaya başladığında mercan resiflerindeki kuytu yerlere ve yarıkların içerisine girer. Cerrah balığı, papağan balığı, keçi balığı ve Lapina gibi gündüz avlanan balıklar ise çiftleşmek için alaca karanlık vakitlerini kullanırlar. 2000'den fazla cerrah balığı çiftleşmek için biraraya toplanabilir ve bu balıklar yumurtlamak için genellikle resiflerin kenarlarını kullanır. Mercanlarda yaşayan balıkların genel davranışları da çeşitlilik gösterir. Örneğin mercanlarda yaşayan papağan balığı gibi bazı balıklar derin bir uykuya dalar. Pufferfish gibi bazı balıklar ise yarı uyanık bir şekilde dinlenmeye geçer. Keçi balığı ve diğer bazı balıklar gündüz kullandıkları parlak renklerinin daha soluk olanlarını adeta farklı bir deri gibi gece kullanır. Süngerler, mercanlar ve yumurtlayan bazı balıklar da mercan resiflerinde yaşayan canlılardır. Bundan başka küçük yengeçler ve karidesler de resiflerdeki mikroskobik bitki ve hayvanlar ile beslenmek için mercan kayalarına doğru çıkarlar. Yine mercan resiflerinde yaşayan köpek balıkları ve müren gibi balıklarsa karanlıkta besin bulabilmek için çok güçlü olan koku duyularını kullanır. Allah deniz altında yarattığı bu renkli dünya ile bize örneksiz sanatını ve sınırsız ilmini tanıtır.

Dolphin Log, May 1994 s. 4- 5






--------------------------------------------------------------------------------


Kaplanların Ayırt Edici Özellikteki

Postları Her kaplanın postundaki ve yanaklarındaki çizgiler ile kaşları, insanların parmak izleri gibidir. Nasıl parmak izi her kişide farklı şekillere sahipse ve ayırt edici oluyorsa aynı şekilde kaplanlardaki çizgiler de sadece tek bir tanesine özeldir.

Bilim ve Teknik Dergisi, Şubat 1985, s. 33


--------------------------------------------------------------------------------


Yaprak Böcekleri

Bitkilerin üst kısımları, pek çok canlı için tehlike demektir. Çünkü bu açıklık alanlarda saklanmak oldukça zordur. Özellikle kuşlar tarafından avlanan canlılar için bu bölgelerde bulunmak bir dezavantaj gibi görünebilir. Oysa düşmanlarından bir tanesi de kuşlar olan yaprak böcekleri, bitki örtüsünün üst tabakalarında rahatlıkla yaşar. Çünkü bu böceklerin görüntüsü üstünde bulundukları bitkiden filizlenen bir yapraktan farksızdır. Bu özellikleri nedeniyle düşmanlarının yaprak böceklerini farketmeleri çok zordur, hatta imkansızdır. Tüm alemlerin Rabbi olan Allah'ın özel dış görünüşleriyle birlikte yarattığı bu canlılar apaçık bir yaratılışı gösterirler.

Borneo, The World's Wild Places, Time Life Books, s. 65


--------------------------------------------------------------------------------


Kiwi Kuşunun Avlanma Tekniği

Kiwi yalnızca Yeni Zelanda'da yaşayan bir kuş türüdür. Geceleyin avlanan Kiwi kuşunun kendine özgü bir avlanma şekli vardır. Uzun gagasını toprağın içerisine sokar ve toprağı koklamaya başlar. Amacı temel besin kaynaklarından olan yer solucanlarını bulmaktır. Geceleri beslenen ve besinlerini toprağın altında arayan Kiwi kuşu bu ihtiyaçlarına uygun tasarımla birlikte Allah tarafından yaratılmıştır.

http://disney.go.com/DisneyChannel/AmazingAnimals/fact6.html


--------------------------------------------------------------------------------


Kamçı Yılanının Çevik Hareketleri

Kamçı yılanı Güney Amerika'da yaşar. Omurgası enine kesitte aynen (T) harfi biçimindedir. Bu oluşum hayvan bilimcilerini uzun yıllar şaşırtmış ama doyurucu bir açıklama bulunamamıştır. Son yıllarda sürdürülen çalışmalar sonucunda bunun nedeni bulunmuştur. Kamçı yılanının temel besini Anol olarak isimlendirilen küçük ağaç iguanalarıdır. Anol sivri tırnaklarıyla bitki yapraklarının uçlarına tutunarak dinlenir. En küçük bir sallantıyı duyar ve kendini yere atarak gözden kaybolur. Bu nedenle kamçı yılanının aynı bitkiye tırmanıp ağacı sarsmadan Anol'e ulaşması olanaksızdır. Kamçı yılanı farklı bir yoldan yaklaşarak Anol'ü avlar. Bunun için öncelikle Anol'ün bulunduğu bitkinin yanındaki bitkilere çıkar. Avı ile aynı yüksekliğe gelince uzun gövdesini, (T) biçimli omurgası sayesinde yere paralel olacak şekilde Anol'ün üzerine uzatır ve ani bir hareketle avını yakalar.

Bilim ve Teknik Dergisi, Ağustos 1986, s. 32




--------------------------------------------------------------------------------


Lemmingler'in Isı Dengeleri

Hava sıcaklığı donma derecesinin altına düştüğünde yaşamlarını sürdürebilmeleri için bütün memelilerin kendi vücut ısılarını yükseltmeleri gerekir. Memeliler içinde bir istisna olarak Lemmingler sıcaklık -12 0C'ye ulaşana kadar bu işleme başlamazlar. Çünkü Lemmingler'in kış mevsiminde ortaya çıkan uzun kürkleri ısı kaybını azaltacak şekilde yaratılmıştır. Tüm alemlerin Rabbi olan Allah Lemmingler'i yaşadıkları ortamın koşullarına uygun özelliklerle birlikte yaratmıştır. Örneğin Lemmingler karın altında tüneller kazarak yuva yaparlar. Bu yuvalar kar seviyesinin 60 cm. kadar altındadır. Lemmingler'in yuvaları üstlerini kaplayan kar sayesinde çok sıcak olur. Öyle ki, yuvaların bulunduğu yerde dışarıdaki sıcaklık donma derecesinin altında olsa bile yuvadaki sıcaklık 10 0C'ye ulaşabilir. Bundan başka ortalama üç ya da dört yılda bir Lemming nüfusu çok yüksek bir yoğunluğa ulaştığı için, binlerce hayvan yeni yerleşim bölgelerine göç eder.

Guinness Books, Remarkable Animals, A Unique Encyc. of Wildlife Wonders, s. 40




--------------------------------------------------------------------------------


Dikenli Vatoz

Resimde görülen mavi benekli Stingray'in (dikenli bir tür iri vatoz) kuyruğunun altında oldukça zehirli dikenler bulunmaktadır. Vatoz bu dikenleri kullanarak düşmanlarını kolaylıkla alt eder.

Our Amazing World Of Nature, Its Marvels & Mysteries Reader's Digest, s.144


--------------------------------------------------------------------------------


Şemsiye Yengecinin Suni Şemsiyesi

Şemsiye yengeci deniz altındaki en ilginç canlılardan bir tanesidir. Bu hayvan kendisini korumak için pek de alışık olunmayan bir yöntem kullanır. Bu yengeç vücudunun üst kısmını düşmanlarına karşı siper oluşturacak şekilde bir süngerle ya da mercan resiflerinde yaşayan diğer organizmalarla kaplar. Yengecin arka bölgesinde yer alan iki çift bacağında, bu suni şemsiyeyi taşımak için kullandığı pençeler bulunur.

Roger Steene, Coral Seas, s.30




--------------------------------------------------------------------------------


Dere İskorpitleri

Dere iskorpiti göllerin, havuzların ve nehirlerin diplerindeki çamurlu bölgelerde yaşayan ve kare şeklinde kuyruğu olan bir yayın balığı türüdür. Erkek iskorpit, yavrularına karşı çok ihtimam gösterir. Önce eşi için bir yuva yapar, daha sonra yavrular yumurtadan çıkıncaya kadar onlara bekçilik yapar. Erkek balığın yavrularına gösterdiği özen bu kadarla da kalmaz. Yavru balıklar kendilerini koruyabilecek olgunluğa erişene kadar erkek balık tarafından korunmaya devam eder. Kuşkusuz bir balığın böyle bir şuura sahip olması mümkün değildir. Erkek balığa yavrularını korumayı ilham eden Allah'tır. Yeryüzündeki tüm canlılar yaratıcıları olan Allah'a boyun eğmişlerdir ve O'nun emirleri doğrultusunda yaşamlarını sürdürürler.

Our Amazing World Of Nature, Its Marvels & Mysteries Reader's Digest, s. 305




--------------------------------------------------------------------------------


Mantislerin Yuvaları

Bilim adamları bugüne kadar 2000 farklı mantis türü bulmuşlardır. Bunların çoğu birbirine çok benzemektedir. Her bir mantisin uzun, ince bir vücudu, üçgen bir kafası ve topa benzeyen gözleri vardır. Bütün böcekler gibi mantislerin gözleri de birçok küçük lensten oluşan, bileşik gözlerdir. Çok geniş bir görüş açısına sahip olan bu gözlerin yan ısıra mantisler başlarını tam 360 derece döndürerek bütün çevrelerini rahatlıkla görebilir. Mantisler de çok fazla düşmanı olan canlılardır. Bu nedenle hem kendilerini hem de yavrularını korumak zorundadırlar. Yavruların korunması dişi mantislere ait bir görevdir. Yumurtalarını bırakmak için hazır olduklarında dişiler bir bitki gövdesi, bir dal ya da güvenli herhangi bir yer bulur. Daha sonra beyaz bir köpük fışkırtmaya başlarlar. Bu sırada dişi mantisler 200 kadar yumurta da bırakmış olur. Köpükten yapılmış bu yuva bir süre sonra kurur ve sertleşir.

Ranger Rick, June 1992, s. 4-7


--------------------------------------------------------------------------------


Cecropia Güvelerinin Korunma Yöntemleri

Cecropia güveleri sadece geceleri uçar ve böylece birçok düşmandan doğal olarak kurtulmuş olurlar. Bu güve türünün dişileri oval şekle sahip olan yumurtalarını eğrelti otlarının gövdesine depolar. Cecropialar'ın tek savunma yöntemi gece avlanmaları değildir. Son derece ilginç bir savunma yöntemleri daha vardır. Güvenin tüylü duyargalarına herhangi bir sebeple ışık vurduğunda böcek kendini yere atar ve olduğu yerde saklanarak düşmanından gizlenir.

Our Amazing World Of Nature, Its Marvels & Mysteries Reader's Digest, s. 300


--------------------------------------------------------------------------------
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://yazyaqmuru.yetkinforum.com
 
HayvanLar aLemi devam,
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» HayvanLar aLemi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
..Yaz Yağмuяu.. :: Yaşam :: HayvanLar Alemi-
Buraya geçin: